Güneş Saati Nerede Var? Zamanın İktidarı, Toplumun Gölgesi Bir siyaset bilimcinin bakışıyla zamanın siyaseti Zamanı ölçmek, sadece teknik bir mesele değildir; aynı zamanda iktidar meselesidir. Bir siyaset bilimci için “güneş saati” sadece bir taş ya da metal parçası değildir — o, toplumsal düzenin, kurumsal otoritenin ve ideolojik sürekliliğin simgesidir. “Güneş saati nerede var?” sorusu, görünürde mekânsal bir sorgudur; fakat aslında derin bir politik çağrışım taşır: Zamanı kim belirler? Kim kimin gölgesinde yaşar? İktidarın zamanı, gölgenin yönü Her güneş saati, zamanı belirli bir merkeze göre ölçer. Gölge, iktidarın çizdiği sınırlar içinde hareket eder. Bu durum, siyaset biliminin temel kavramlarından biri olan…
4 YorumEtiket: bir
Kavak Ağacı Kışın Yaprak Döker mi? Doğanın Döngüsünü Anlamak Bitkilerin mevsimlere göre nasıl değiştiği, doğanın en büyüleyici sahnelerinden biridir. Yürüyüşe çıktığınız bir sonbahar gününde, ağaçların sararan ve dökülen yapraklarını izlemek yalnızca estetik bir deneyim değildir; aynı zamanda biyolojik bir stratejinin göstergesidir. İşte bu noktada birçok doğaseverin merak ettiği bir soru akla gelir: Kavak ağacı kışın yaprak döker mi? Bu yazıda, bilimsel verilerle desteklenmiş ama herkesin anlayabileceği bir dille, bu sorunun cevabını birlikte arayacağız. Kavak Ağacının Biyolojisine Yakından Bakış Kavak ağacı (Populus türleri), hızlı büyümesi, suyu emme kapasitesi ve geniş yapraklarıyla bilinen yaprak döken (deciduous) bir ağaç türüdür. Bu, onun yılın…
8 YorumÇalıkuşu Hikayesi Gerçek mi? Bir Psikoloğun Gözünden İnsan Ruhunun Derinliklerine Yolculuk İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog için her roman, insan ruhunun gizli odalarına açılan bir penceredir. Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” romanı da bu pencerelerden biridir: Bir kadının yalnızlığı, aşkı, idealizmi ve kimlik arayışı üzerinden, bireyin iç dünyasının derin katmanlarını gözler önüne serer. Peki “Çalıkuşu hikayesi gerçek mi?” sorusu, yalnızca biyografik bir merak mı, yoksa insanın kendi içsel hakikatini arama biçimi midir? Bu yazıda, bu soruya bir psikologun merceğinden bakarak, hikâyenin bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarını inceleyeceğiz. Gerçeklik Arayışı: Bilişsel Bir Sorgulama İnsan zihni, anlam arayışına doğuştan yatkındır. “Çalıkuşu”nu…
8 YorumVeblen Paradoksu Nedir? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Tüketim Kültürünü Anlamak Bir Eğitimcinin Gözünden: Öğrenmek, Görünene Değil Anlamayana Bakmaktır Bir sınıfta öğrencilerime hep şunu söylerim: “Bir kavramı gerçekten öğrendiğinde, artık dünyaya aynı gözle bakamazsın.” Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değil; bakış açısını dönüştürmektir. Bugün konuşacağımız kavram — Veblen paradoksu — tam da bu dönüşümü tetikler. Çünkü bu paradoks, insan davranışlarının yüzeyinde gördüğümüz ekonomik kararların ardında, psikolojik ve toplumsal derinlikler yattığını gösterir. Peki, “Veblen paradoksu nedir?” Neden bazı insanlar fiyat arttıkça bir ürünü daha çok almak ister? Ve bu durum, öğrenme süreçlerimizde hangi düşünsel dersleri saklar? Temel Tanım: Veblen Paradoksu Nedir? Veblen paradoksu, adını…
8 YorumUçkuruna Düşkün Olmak Ne Demek? Eğitimsel Bir Perspektiften İnceleme Bir eğitimci olarak, her zaman insanın öğrenme yolculuğunun dönüştürücü gücüne inanırım. Öğrenmek, sadece bilgiyi almak değil, aynı zamanda dünyayı algılayış biçimimizi ve davranışlarımızı şekillendirme sürecidir. Bu bağlamda, dilin, toplumdaki kavramların ve davranış kalıplarının ne kadar önemli olduğunu görmek her zaman dikkatimi çeker. Bugün, sıkça karşılaştığımız ve çoğu zaman olumsuz bir anlam taşıyan bir ifadeyi ele alacağız: “Uçkuruna düşkün olmak”. Bu kavram, sadece bireysel davranışları değil, aynı zamanda toplumsal ve pedagojik açıdan da önemli bir yansıma taşır. Peki, “uçkuruna düşkün olmak” ne demek, ve bu ifade eğitimsel bağlamda nasıl ele alınabilir? Uçkuruna…
8 YorumPeygambere İman Etmek Ne Demek? Toplumsal Bir Analiz Toplumları anlamak, onların dinamiklerini çözümlemek, insanları sadece bireysel değil, toplumsal bir varlık olarak görmek, bazen derinlemesine bir inceleme gerektirir. Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıları ve bireylerin bu yapılarla etkileşimlerini incelemek, her zaman büyük bir merak uyandırmıştır. Toplumların temeli, büyük oranda inançlar, normlar ve değerlerle şekillenir. Bu bağlamda, peygambere iman etmek, sadece dini bir olgu değil, toplumsal bir eylem, bir yaşam biçimidir. Ancak bu eylemin toplumsal boyutları, bireylerin farklı kimliklerle ve rollerle nasıl bir etkileşime girdiğini anlamamızı sağlar. Peygambere İman Etmek: Bireysel ve Toplumsal Bir Bağ Peygambere iman etmek, bir kişinin hem bireysel…
8 Yorumİnsan Gurbete Nasıl Alışır? Psikolojik Bir Yolculuk Bir psikolog olarak yıllardır insanların davranışlarını, içsel kırılmalarını ve dayanıklılık mekanizmalarını gözlemlerim. Fakat ne zaman gurbet kelimesi geçse, gözlerde aynı uzak bakışları görürüm. Bir yanda umut, diğer yanda köklerinden kopmanın ağırlığı… Peki insan, doğduğu topraklardan uzakta yaşamaya nasıl alışır? Beyin, kalp ve sosyal çevre bu sürece nasıl uyum sağlar? Bu yazıda, gurbet deneyimini üç temel psikolojik boyutta — bilişsel, duygusal ve sosyal — inceleyeceğiz. — Bilişsel Psikoloji: Zihin Yeni Dünyayı Nasıl Anlamlandırır? Gurbet, insan zihni için büyük bir “yeniden kodlama” sürecidir. Bilişsel psikolojiye göre her birey dünyayı geçmiş deneyimleriyle anlamlandırır. Ancak yeni bir…
8 YorumBir Antropoloğun Merakıyla: Güç Birliği Partisi’nin Kuruluşuna Kültürel Bir Bakış Bir antropolog olarak, siyasetin yalnızca kurumlarla, kararlarla ya da propagandayla sınırlı olmadığını düşünürüm. Siyaset, insanların birbirleriyle kurduğu sembolik, ritüel ve toplumsal bağların sahnesidir. Her yeni parti, bir toplumsal mit oluşturur; yeni bir kimlik teklif eder; yeni semboller, ritüeller ve toplumsal örgütlenmelerle kendini var eder. Bugün bu yazıda, “Güç Birliği Partisi ne zaman kuruldu?” sorusunun ötesine geçerek, bu kuruluşun kültürel, ritüel ve topluluk yapılarını antropolojik bir bakışla inceleyeceğim. Güç Birliği Partisi: Kuruluş Tarihi ve Resmî Kimlik Güç Birliği Partisi, 24 Şubat 2020 tarihinde kuruldu. [1] Bu tarih, resmi kimliğin kuruluş bildirgesinde…
2 YorumHarçlandırma Ne Demek? Geleceğin Ekonomik Dinamiklerine Vizyoner Bir Bakış Gelecek hakkında konuşmayı seven biri olarak hep şunu düşünürüm: bir kelimenin gelecekteki anlamı, bugünkü kullanımından çok daha fazlasını taşıyabilir mi? “Harçlandırma” kelimesi de tam böyle bir kavram. Bugün belki bürokratik bir işlem gibi görünse de, gelecekte ekonomik adaletin, dijital dönüşümün ve toplumsal sorumluluğun anahtarlarından biri haline gelebilir. Bu yazıda “Harçlandırma ne demek?” sorusunun cevabını sadece bugünün değil, yarının dünyasının gözünden arayacağız. Hem analitik hem insani yönleriyle, farklı bakış açılarını buluşturacağız. Çünkü ekonomi sadece sayılardan değil, insanlardan oluşur. Ve her harç, bir toplumun değerlerini yansıtır. Harçlandırma: Tanımın Ötesinde Bir Kavram “Harçlandırma”, en…
6 YorumGöle Ne Anlama Gelir? Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, kültürlerin suya, toprağa ve doğaya yüklediği anlamların izini sürmek beni hep büyülemiştir. Çünkü insan, sadece doğanın bir parçası değil; aynı zamanda doğayı anlamlandıran, ona hikâyeler ve semboller yükleyen bir varlıktır. Bu yazıda, “göl” kavramının kültürlerdeki antropolojik anlamını; ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlik inşası bağlamında inceleyeceğiz. Göle sadece bir su kütlesi olarak değil, kültürel bir ayna olarak bakacağız. — Göl: Doğanın Sessiz Aynası Bir göl, dışarıdan bakıldığında sadece coğrafi bir oluşum gibi görünür. Fakat antropolojik açıdan göl, kolektif bilinçte çok daha derin bir yere sahiptir. Birçok toplumda göller, ruhlar diyarı…
8 Yorum