İçeriğe geç

Engelli insanlara ne denir ?

Engelli İnsanlara Ne Denir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış

Toplumun bir parçası olan her bireyin, sahip olduğu özelliklere bakılmaksızın eşit haklar ve fırsatlar elde etmesi gerektiğini savunuyoruz. Ancak, bazı etiketler ve tanımlar, bu eşitlik düşüncesinin önünde bir engel oluşturabiliyor. “Engelli” kelimesi de bu tartışmanın içinde yer alan önemli terimlerden biridir. Engelli insanlar, her şeyden önce insandır ve onları sadece fiziksel ya da zihinsel engelleriyle tanımlamak, onları sınırlamak demek olabilir. Bu yazıda, engelli bireyler hakkında kullanılan dilin toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından nasıl şekillendiğini ele alacağız.

Kadınların Empati Odaklı Yaklaşımı: Duygusal Bağ Kurma ve İnsanlık

Kadınlar, genellikle toplumda empati ve anlayışla ilişkilendirilir. Engelli bireyler ile ilgili konuşurken, kadınların bakış açısı sıklıkla daha duygusal ve insan odaklı olur. Kadınlar, toplumsal normlar gereği daha fazla bakım veren, daha fazla destek sunan ve duygusal anlamda daha yakın duran bireyler olarak görülürler. Bu bakış açısı, engelli insanlara yaklaşımda da kendini gösterir. Kadınlar, engelli bireylerin fiziksel engellerinin ötesindeki insanlık hallerini daha fazla fark edebilir, onları yalnızca “yardıma muhtaç” bireyler olarak görmektense, onlara olan yakınlıklarıyla, engellerinin onları tanımlamaması gerektiğine dair bir empati geliştirebilirler. Bu empati, engelli bireylerin toplumda hak ettikleri saygıyı bulmalarında önemli bir rol oynar.

Ancak, engelli bireylere yönelik bu empatik yaklaşımda, bir soruyu gündeme getirmeliyiz: Empati, engelli bireylerin kendi seslerini bulmalarını engelliyor olabilir mi? Bir bireyi sürekli olarak “yardım edilmesi gereken bir kişi” olarak görmek, bazen onların bağımsızlıklarını ve kendilerini ifade etme haklarını göz ardı etmek anlamına gelebilir. Bu, kadınların duyarlı bakış açıları ile doğrudan ilişkili olsa da, toplumda “yardım eden” figürlerin sürekli olarak bir üstünlük taslamaması gerektiğini unutmamalıyız.

Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Analitik Düşünce ve Pratik Çözümler

Erkekler, toplumda daha çok çözüm odaklı ve analitik yaklaşımlarıyla bilinirler. Engelli bireylerle ilgili olarak, erkeklerin bakış açısı çoğunlukla problemi çözmeye yönelik olur. “Engelli” tanımını kullanırken de, engelli bireylerin toplumda daha fazla yer alabilmesi için pratik çözümler üzerinde dururlar. Erişilebilirlik, engelli bireyler için tasarlanmış ürünler ve kamusal alanların düzenlenmesi gibi konular, erkeklerin genellikle üzerinde yoğunlaştığı alanlardır.

Ancak, çözüm odaklı yaklaşım, bazen engelli bireylerin duygusal ve toplumsal ihtiyaçlarını göz ardı edebilir. Engelli bireylerin yaşadığı zorluklar sadece fiziksel ya da lojistik meselelerle sınırlı değildir. Onların karşılaştığı sosyal ve psikolojik engeller de büyük bir rol oynar. Bu açıdan, sadece analitik bir bakış açısı ile değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet ve çeşitlilik bağlamında daha holistik bir çözüm düşünülmelidir. Çözümler geliştirilirken, engelli bireylerin seslerinin duyulması ve onların kendilerini toplumda hangi kimliklerle görmek istedikleri de dikkate alınmalıdır.

Sosyal Adalet ve Dilin Gücü: “Engelli” Tanımı Üzerine Düşünmek

Sosyal adalet perspektifinden baktığımızda, engelli bireylerin toplumsal cinsiyet rolleriyle nasıl ilişkilendirildiğine dair önemli sorular ortaya çıkar. Engelli insanlara sadece “engelli” olarak hitap etmek, onları bir kategoriye hapseder ve bu, toplumsal çeşitliliği ve bireysel kimlikleri göz ardı edebilir. Toplumda engelli bireyler için farklı tanımlar kullanılabilir: “Erişilebilirlik gereksinimi olan”, “farklı becerilere sahip” ya da “özellikleri farklı” gibi ifadeler, engelli insanların topluma katkılarını ve değerlerini daha dengeli bir şekilde yansıtabilir.

Ayrıca, engelli kadınlar için toplumsal cinsiyetin de etkisini unutmamalıyız. Kadınlar, hem engellilikleriyle hem de cinsiyetleriyle ayrımcılığa uğrayabilirler. Bu çok katmanlı ayrımcılık, onların sosyal hayatlarında, iş yaşamlarında ve sağlık alanlarında daha fazla zorluk yaşamasına neden olabilir. Toplumsal cinsiyet ve engellilik arasındaki bu etkileşim, kadınların ve erkeklerin toplumsal rollerini nasıl biçimlendirdiğini anlamamız için kritik bir alan oluşturur.

Sonuç: Engelli Bireylerin Kimliklerinin Ötesine Geçmek

Engelli bireyleri tanımlamak için kullandığımız dil, onların toplumsal kabulünü doğrudan etkiler. Hem kadınların empati odaklı hem de erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımları, engelli bireylerin toplumda daha fazla yer alabilmesi için önemli olsa da, dilin gücüyle onları sadece bir etiketle tanımlamak, onların insanlık hallerini sınırlamak anlamına gelebilir. Sosyal adalet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çeşitlilik perspektifinden bakıldığında, engelli bireylerin kimliklerini çok boyutlu bir şekilde görmek, onlara daha kapsayıcı ve saygılı bir toplum sunabilir.

Peki sizce engelli bireylere nasıl hitap edilmelidir? Toplumda bu kişilere dair kullandığımız dil ve tanımların, onların kimliklerini ne şekilde etkileyebileceğini düşünüyorsunuz? Sizin görüşleriniz bu konuda nasıl şekilleniyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet xsplash