İçeriğe geç

Cimer e şikayet işe yarıyor mu ?

CİMER’e Şikayet İşe Yarıyor Mu? Bir Kadın ve Bir Erkeğin Hikayesi

Belki de birçoğumuz bir gün CİMER’e (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) başvuruda bulunmuşuzdur. Kimimiz hastanede yaşadığı bir sıkıntıyı dile getirmiştir, kimimiz de devlet kurumlarından hizmet alamamanın verdiği öfkeyle sesini duyurmak istemiştir. Ama gerçek şu ki, bazen bir şikayetin ardında sadece kağıda dökülmüş birkaç kelime değil, derin bir hayal kırıklığı, umudu yeniden bulma arayışı ve belki de haksızlığa karşı duyulan bir isyan vardır. İşte bu yazıda, CİMER’e şikayet yapmanın gerçekten işe yarayıp yaramadığını anlamak için bir kadının ve bir erkeğin yaşadığı bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.

Aylin’in Hikayesi: Bir Kadın, Bir Sorun, Bir Çözüm Arayışı

Aylin, 38 yaşında bir öğretmendi. Bir sabah, annesinin sağlık durumu giderek kötüleşince, hemen en yakın devlet hastanesine başvurdu. Ancak, hem hastanenin kalabalıklığı hem de yaşadığı bürokratik engeller, Aylin’i o kadar yoruyordu ki, günün sonunda gözleri dolu dolu eve dönmek zorunda kalmıştı. Annesi yıllardır kalp hastasıydı, ancak bu sefer tedavi süreci iyice karmaşıklaşmıştı. Bekleme odalarında saatlerce zaman geçirmiş, ilgili doktorun ne zaman geleceğini bile bilmeden beklemek zorunda kalmıştı. Aylin, içindeki hayal kırıklığını bastırmakta zorlanıyordu. Bir öğretmen olarak başkalarına sürekli yardım etmeyi alışkanlık edinmişti, ama şu an kendi annesinin tedavi edilmesi gerektiği durumdaydı.

Ertesi gün, Aylin bir karar verdi. CİMER’e başvuracaktı. Hem annesinin yaşadığı sağlık sorununu hem de hastanede karşılaştığı zorlukları detaylı bir şekilde yazdı. “Bir devlet hastanesinde, hasta olarak haklarımın bu kadar hiçe sayılması ne kadar doğru?” diye sorarak, sesini duyurmak istiyordu. Bütün cesaretini toplayarak şikayetini göndermişti. Şikayetini yazarken, kalbinde bir umut vardı. Umut, belki de doğru kişilere ulaşır ve bir şeyler değişebilirdi.

İçindeki tereddütlere rağmen, CİMER’den gelen geri dönüş günler sonra Aylin’in telefonuna düştü. Sorunu derinlemesine inceleyen bir ekip, hem hastaneye hem de ilgili sağlık kurumlarına ulaşmış, şikayetini dikkate almışlardı. Aylin, hastanede karşılaştığı bürokratik zorlukların bir kısmının ortadan kalktığını fark etti. Başvurusu ile ilgili alınan önlemler, hastanede hizmet kalitesini iyileştirmeye yönelik bir dizi adımı da başlatmıştı.

Aylin, şikayetinin işe yaradığını hissettiğinde, bir rahatlama hissetti. Bu kadar küçük bir adımın, toplumdaki büyük bir dertle başa çıkmak için önemli bir adım olabileceğini düşündü. Şikayetinin her şeyin cevabı olmasa da, sesini duyurabilmişti. Üstelik, bunun bir başlangıç olduğuna inanıyordu. “Belki de bizim gibi insanlar, sesini duyurabildikleri zaman bir şeyler değişebilir,” diyerek umutla doldu.

Kerem’in Hikayesi: Çözüm Arayışı ve Analitik Yaklaşım

Kerem, 45 yaşında bir iş adamıydı. Devletle ilgili bir problemin, daha büyük bir çözümün parçası olmasını beklerdi. Kerem’in şikayetle ilgili deneyimi, Aylin’inkinden çok farklıydı. O, adeta bir sorun çözme makinesi gibiydi; her şeyi mantıklı bir şekilde analiz eder, çözüm bulmaya çalışırdı. Yine de, bu seferki şikayeti farklıydı: İş yerinde iş güvenliği sorunları yaşanıyordu ve defalarca dile getirilmesine rağmen ilgili kurumlardan hiçbir geri dönüş alınamamıştı.

Kerem de, Aylin gibi bir gün CİMER’e başvurmayı düşündü. Ancak onun yaklaşımı, tamamen çözüm odaklıydı. Şikayetini yazarken, sadece sorunu dile getirmedi, aynı zamanda önerilerde bulundu. Şikayetini yaparken, sadece “haksızlık yapılıyor” demekle kalmadı, iş güvenliği sisteminin nasıl iyileştirilebileceğine dair önerilerde bulundu.

CİMER’e başvurduğunda, geri dönüşlerin çok daha hızlı ve profesyonel olduğunu gözlemledi. Şikayeti üzerine kurumsal inceleme başlatılmış ve birkaç hafta içinde, Kerem’in iş yerinde ciddi iyileştirmeler yapılmıştı. Belirttiği öneriler de, devlet tarafından dikkate alınarak yasada birkaç değişikliğe yol açmıştı. Bu, Kerem’in gözünde, CİMER’in aslında işlediğini ve sorunları çözmek için bir araç olabileceğini kanıtlamıştı. Ancak, her zaman bir çözüm sunmadan önce, sabırlı olmak gerektiğini biliyordu.

CİMER’e Şikayet İşe Yarıyor Mu?

Aylin ve Kerem’in hikayeleri, CİMER’in bazen gerçekten işe yaradığını gösteriyor. Ancak, bunun sadece bir araç olduğunu unutmamak gerekir. CİMER, vatandaşların sesini duyurabilmesi için bir platform sağlıyor, fakat bu sistemin işleyişi, sadece bireysel çabalarla değil, toplumsal bilinç ve devletin kurumsal yapısının doğru şekilde işleyebilmesiyle güçlü hale gelir.

Aylin, sesini duyurabildiği için değişim gördü, ancak bu değişimin devamlılığı, toplumun her bireyinin birlikte hareket etmesine bağlıdır. Kerem’in analitik yaklaşımı ise, şikayetlerin daha geniş ve sistematik bir çözüme ulaşmasına olanak tanıdı. Birinin duygusal, diğerinin stratejik yaklaşımı, toplumsal sorunların çözülmesi için nasıl bir araya gelebileceğinin güzel bir örneğiydi.

Siz de bir şikayet yaptınız mı? CİMER üzerinden bir geri dönüş aldınız mı? Hangi tür sorunlarla karşılaştınız ve bu sorunları çözmek için hangi adımları attınız? Düşüncelerinizi bizimle paylaşarak bu hikayeye katkıda bulunun. Unutmayın, her ses, değişimin bir parçasıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet xsplash